BİR UĞRUNA ONLARA KARIŞTIK...

Parça parça hücrelere ayrılmış millet,
Millet bâtıl olunca bitmez ki zillet..

*

Doğruyu yanlışı Allah bilir, birde O'nun âlim yaptığı,

Önce mezhep dediler; dördü helâlmış, öyle kabul ettiler...

Sonra "bir" için yola çıktık deyip de "on" olduk, birlik yolunda adım adım "onlar"a karıştık...

Eski dil, yeni Türkçe, Arapçayla harman edip üç kuruşluk bilgi için yıllarca eğitim kuralı koyup üç gram edemez kırıntılar verdiler...

Yok fırka imiş, yok siyasi parti, "ezan Arapça mı olmalı yoksa Türkçe mi" biz tartışa duralım zalimler dört bir yana ağlarını ördüler...

"Özgürlük vereceğiz" diyerek beleş roman okutup fenle olan aramıza girdiler, romanları roman olsa gam yemem inanın ki o romanlarla kurduğumuz hayaller asla Hakk'ı bilmedi, görmedi, konuşmadı, duymadı...

Yiğitçe bağırttırıp, yumruklarla yürütüp, manşetlerle yücelttiler..

Nefsleri bir halt sanan liderlerle ar, hâya, din, iman, hacı, hoca, hatta kitaplarla dalga geçtiler...

"Kudüs bizimdir" dedik misalen hem Kudüsten olduk hem kutsalımızdan olduk...

Haberin var mı kardeş, gavur planı kurmuş Mekkeyle Medine'ye yeni devlet takdir etmiş, hani onun Papa'sı var ya, bize de bir Halifelik lütfetmiş...

Biz mi? "Senin kaşın kara, benim gözüm" deyip kimseyi adam bile saymayıp sanki eşek misali dehliyoruz işimize gelmeyene...

Mehmet Emin Danış

YORUM EKLE