BENİM İNANDIĞIM PEYGAMBER

1- Benim inandığım Bütün peygamberler diğer insanlar gibi beşerdir. Teri, kılı, cübbesi, sarığı kutsal değildir.

“De ki: "Şüphesiz ben, ancak sizin benzeriniz olan bir beşerim; yalnızca bana sizin ilahınızın tek bir ilah olduğu vahyolunuyor. Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, artık salih bir amelde bulunsun ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak tutmasın." (Kehf-110)

2- Benim inandığım Peygamber ve bütün Peygamberler ölümlüdür. İsa Peygamber dahil olmak üzere
“Gerçek şu ki, sen de öleceksin, onlar da öleceklerdir. (Zümer-30)

“İsa Peygamber: “..Benim (dünya) hayatıma son verdiğinde, üzerlerindeki gözetleyici sen oldun." (Maide-117)

3- Benim inandığım peygamber ve tüm Peygamberler gelmiş ve geçmiş tüm gaybı bilmez ancak Allah’ın bildirdikleri hariç.

(Gayb; gelecekle [ahiret, cennet ve cehennem] ilgili olduğu gibi geçmişle ilgili bilinmeyen şeydir.)

“De ki: "Size Allah'ın hazineleri yanımdadır demiyorum, gaybı da bilmiyorum ve ben size bir meleğim de demiyorum. Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam."

De ki: "Kör olanla, gören bir olur mu? Yine de düşünmeyecek misiniz?" (En’am-50)

“De ki: Allah'ın dilemesi dışında, kendim için yarardan ve zarardan (hiçbir şeye) malik değilim. Eğer gaybı bilebilseydim muhakkak hayırdan yaptıklarımı arttırırdım ve bana bir kötülük dokunmazdı.

Ben, iman eden bir topluluk için bir uyarıcı ve bir müjde vericiden başkası değilim.” (Ar’af-188)

Benim inandığım Peygamber, için Hz Aişe annemizin dediği gibi “Kim Muhammet yarın ne olacağını bilir sanıyorsa şüphesiz o Allah’a büyük bir iftirada bulunmuştur.”

4- Benim inandığım Peygamber niyet okuyucu değildi. Eğer Peygamberler niyet okuyucu olmuş olsaydı Adem şeytanın niyetini anlar yasak ağaçtan yemezdi. Peygamberimiz Mescid-i Dırar’ı yapan munafıkların gerçek niyetini anlar ayet inmesine gerek kalmadan kendisine namaz kıldırması teklif edildiğinde reddederdi.

5- Benim inandığım Peygamber ve Bütün Peygamberler de diğer insanlar gibi aynı fıtrata sahiptirler.

Onlarda korkar, onlarda nefis taşır, onlarda sabırsızlık gösterebilir, onlarda öfkelenir. Yani onlarda sünnetullah’a tabidirler. Peygamberler olağanüstü özelliklere sahip değillerdir. İşte bundan dolayıdır ki Yunus sabırsızlık gösterip kavmini terk etmiş, Eyüp Peygamber hastalanmış, üşümemek için elbise giymişler, savaşta kendilerini korumuşlar, bazen yaralanmışlar, düşmanlara karşı gerekli tedbirleri almışlar, istedikleri zaman mucize gösterememişler, istedikleri zaman bolluk bereket meydana getirememişler, gittikleri yere bolluk bereket gelmemiş, üç kişilik yemekle yüz kişiyi doyurmamışlar, istedikleri zaman yağmur yağdıramamışlardır. Sünnetullah gereği Peygamberler de diğer insanların sahip olduğu imkanlardan farklı bir durumda değillerdir. Bazı Peygamberler öldürülmüş, hepsi yemek yiyen ölümlü insanlardı, hepsi çalışarak geçimlerini temin ediyorlar, hepsi evlenip çocuk sahibi oluyorlar,bazıları hanımlarıyla problem yaşıyorlardı.

Allah (cc) Musa ve Harun’a Fravuna giderek ona tebliğ etmelerini istediğinde her insan gibi Fravun’dan çekinmişler, onun kendilerine zarar vermesinden korkmuşlardır.

"İkiniz Firavun'a gidin, çünkü o, azmış bulunuyor."

"Ona yumuşak söz söyleyin, umulur ki öğüt alıp-düşünür veya içi titrer-korkar."

“Dediler ki: "Rabbimiz, gerçekten, onun bize karşı 'taşkın bir tutum takınmasından' ya da 'azgın davranmasından' korkuyoruz." (Taha-43,45)

Musa asayı yere atınca kocaman bir yılan oluvermiş Musa da her insan gibi yılandan korkmuş ve kaçmıştır.

“Dedi ki: "Onu al ve korkma, biz onu ilk durumuna çevireceğiz." (Taha-21)

6- Benim inandığım Peygamber ve Bütün Peygamberler hata yaparlar, ancak Allah onları o hata üzerinde bırakmaz hemen hataları düzeltilir.

Peygamberlerin masum olması demek Melekler gibi kendilerinden hiçbir hata sadır olmaması demek değildir. 

Peygamberler Melekler gibi iradesiz değillerdir. Aksine Peygamberler bilerek, günah olduğunu bile bile günah işlemezler, hata yapınca da hemen uyarılırlar.

İşte Adem’in yasak ağaçtan yemesi, Peygamberimizin Ümmü Mektum’a surat asması, eşlerinden dolayı bal yemeyeceğini söylemesi, münafıklara izin vermesi, Yunus Peygamberin kavmini terk etmesi, Nuh’un oğlu için Allah’a yalvarması hata olarak Kur’an'da belirtilmektedir. (Muhammed-19)
(Resûlüm!) “Şimdi sen sabret. Çünkü Allah'ın vâdi gerçektir. Günahının bağışlanmasını iste. Akşam sabah Rabbini hamd ile tesbîh et.

(Mü’min 55) (Enfal-67,68 (Kehf-23,24) (Tahrim-1 (Abese-1,11) (Enbiya -87,88) (Hud-45,47 (Kasas-17,18) (Hud-17,19) (Sad-24,25)

(Sad-35)
7-cBenim inanadığım Peygamberler hidayet edici değil, sadece tebliğci ve davetçidirler.

“Sen, sevdiğini doğru yola eriştiremezsin, ama Allah, dilediğini doğru yola eriştirir. Doğru yola girecekleri en iyi O bilir.” (Kasas-56)

8- Benim inanadığım Peygamberler de diğer insanlar gibi hesaba çekileceklerdir.

“And olsun ki, kendilerine Peygamber gönderilenlere soracağız, Peygamberlere de soracağız.” (Ar’af-6)

9- Benim inanadığım Peygamberler kendilerine elçilik görevi verileceğini önceden bilemezler.

“İşte sana da buyruğumuzla Cebrail'i gönderdik; sen Kitap nedir, iman nedir önceleri bilmezdin, fakat Biz onu, kullarımızdan dilediğimizi onunla doğru yola eriştirdiğimiz bir nur kıldık.”(Şura-52)

“Seni şaşırmış bulup, doğru yola eriştirmedi mi?” (Duha-6)

“Sen, bu Kitab'ın sana vahyolunacağını ummuyordun.” (Kasas 86)

10- Benim inanadığım Peygamberler hareketlerinde serbest değillerdir.

“..o mescitte namaza durma..” (Tevbe-107)

“..onlardan (kafir ve münafık) ölen birinin namazını kılma, mezarı başında da durma..” (Tevbe-84)

“.. Kafirlere ve münafıklara itaat etme..” (Furkan-52)

Sonuç: Bugün Kur’an'ın tarif ettiği Peygamber gelse insanların büyük çoğunluğu böyle bir Peygamberi kabul etmezler, kabul etmedikleri gibi karşı koyarlardı.

YORUM EKLE