Rahmetlik Cumhurbaşkanı Özal’ın ülkemizde başlattığı “serbest piyasa ekonomisi” uygulandığından beri tadımız-tuzum kaçtı...
“Asrın Lideri” sloganıyla bize sunulan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 yılı aşan iktidarında “belki bir gün bu derdimiz görülür de çaresine bakılır” diye beklediğimiz umutlu açıklama bir türlü gelmedi...
Sahi, nedir bu “serbest piyasa ekonomisi”, nedir bu ekonomik uygulamadan doğan “üç harfli” kuruluşlardan çektiğimiz? Kimse bu sırtımıza yük olan taşı kaldırmayacak mı?
“Parası olan düdüğü çalar” anlayışından bıktık artık! Lütfen buna bir çözüm üretilsin, hazır seçim arifesine de gelmişiz, hangi parti programlarsa programlasın ama birileri bu derdimize de çözüm önerisi sunsun...
Gözüm yok, elbette parası olan parasının keyfine baksın ama “nasılsa param var istediğimi yapabilirim” demelerine birileri dur desin...
Bakın, bir afet zinciri yaşıyoruz... Ülke olarak ayağa kalkmaya yeltendiğimiz an bir yerlerden çelme yiyoruz ve en çok da “param var, serbest ekonomi var, neyi/kaça satacaksam kime ne” diyenler yüzünden her gün biraz daha kötü duruma düşüyoruz...
Bunu görmeyen var mı? Elbette hem ülkeyi yönetenler, hem ekonomistler hem de onların cahil sandığı halk olarak hepimiz görüyoruz... Sorun şu ki, bu sistemi değiştirme cesaretini kimse göstermiyor...
Mesela önce pandemiden darbe yiyen ardından deprem ve selle boğuşurken neredeyse tüm servetini kaybeden esnaf, sanatkar ve tüccarlar birer birer batıyor... Hükümetler ne kadar destek programı uygulasa da serbest piyasa uygulamasından dolayı üretilen destekler de direkt bankaya, bankadan da para babalarına akıyor...
Deprem ve sel afetinin ardından çadır ve konteynerlerde yaşam mücadelesi eden esnaf, sanatkar ve tüccarların sesini sosyal medyadan dile getiren Adıyaman Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği (AESOB) Başkanı Ziya Duranay da depremden etkilenen Adıyamanlı esnaf, sanatkar ve tüccarların yeniden güçlenebilmesi için süper marketlerin piyasadan çekilmesi gerektiğini ifade etti.
Sadece üç harflilerin kenara çekilmesi de yetmez, hatta onlara “kenara çekilin” demek de adalet anlayışına aykırı biliyorum, zaten bunu da istemem; benim istediğim şey çok basit, herkes devlete hesap versin... Kim, neyi, kaç liraya üretmişse veya almışsa belirli bir kâr koyup satabilsin, bu alış-satışlar da zorunlu olarak günlük takip edilsin...
Mehmet Emin DANIŞ