ALLAH SADECE "OL" DER....

Yüce Allah yerlerde ve göklerde ne varsa  herşeyi yoktan vareden, yarattığını en güzel şekilde yaratan, bunları bir düzen dahilinde yoluna koyan, yaratma fiilini yaptıktan sonra bunu sürekli kılarak yaratmaya da devam eden eşsiz yaratıcı, tek kudret ve gücün sahibidir.


Allah tüm evreni yarattıktan ve düzene koyduktan sonra yeryüzünü canlılar için yaşamaya elverişli kılmış ve insanı da dünya imtihanı için bu dünyada yaratmıştır. Belirlediği bir vakte kadar da yeryüzünde yaşatıp, hüküm sürdürüp, öldürecek ve yine yeryüzünde diriltip hesaba çekeceğini bildirmiştir.


İnsanın yaradılışı ile ilgili görüşlerimi;
''İNSANIN ÜZERİNDEN HENÜZ ANILMAYA DEĞER BİR ŞEY BİLE DEĞİLKEN TÜM ZAMANLAR İÇİNDEN UZUN BİR SÜRE GEÇMEMİŞ MİYDİ'' (İnsan Suresi / 1)
başlıklı yazımda anlatmıştım.


İnsanın Elementer, Biyolojik ve Embriyolojik süreçlerden sonra yaratılışının tamamlandığını,dünya üzerinde yaşayıp hüküm süren ancak sorumluluk sahibi olmayan  insansı beşer  türler, dünyada milyonlarca yıl gibi çok uzun bir zaman geçtikten sonra, yeryüzünde bilinç sahibi olmayan bu insan türleri içinden Allah'ın Ruhundan Üflemesi ile bilinçli ilk insan olan Adem (as)'in yaratıldığını anlatmıştım.


Bu yazımdaki amacım ise, Adem (as) ile İsa (as)'in yaratılışındaki benzetmenin yapıldığı ayet ile ne anlatılmak isteniyor, bu ayet üzerinden yaratılış ile ilgili Kur'an ayetleri ile konuya açıklık getirmektir.


''Şüphesiz Allah katında (yaratılışları bakımından) İsa’nın durumu, Adem’in durumu gibidir: Onu topraktan yarattı. Sonra ona “ol” dedi. O da hemen oluverdi.'' (Al-i İmrân / 59)


Geleneksel din anlayışına göre bu ayet ile söylenmek istenen;


''Adem (as) ilk insandır, dolayısıyla anne-babası yoktur, o yüzden İsa (as)'nın  annesi olduğuna göre benzer ortak özellikleri ikisininde babalarının olmamasıdır.''

Halbuki ilk insan türü  milyonlarca yıl önce bahsedilen süreçlerden sonra yaratılmış, uzun bir süre dünya uzerinde hüküm sürmüş, Allah'ın takdir ettiği bir sürenin sonunda zaten varolan bilinçsiz beşer Adem'den Allah'ın ''Ruhundan Üflemesi'' ile ''AKIL, VİCDAN, İRADE'' verilmesi ile BİLİNÇLİ VE SORUMLU İLK İNSAN ADEM (as) meydana getirilmiştir.


Buradan yola çıkarak, yüce Allah hem Adem (as)'in hem de İsa (as)'nın yaratılışının tıpkı diğer insanlar gibi olduğunu, yani embriyolojik bir süreçten sonra anne rahminde şekillendirilip annesinden doğarak dünyaya geldiğini bu ayetlerde anlatmıştır;


''Ey insanlar! Ölümden sonra diriliş konusunda herhangi bir şüphe içindeyseniz düşünün ki hiç şüphesiz biz sizi topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra bir “alaka”dan , sonra da yaratılışı belli belirsiz bir “mudga”dan yarattık ki size kudretimizi apaçık anlatalım. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyor, sonra da  tam gücünüze ulaşmanız için sizi kemale erdiriyoruz.'' (Hac / 5)


"Sonra bu az suyu “alaka” haline getirdik. Alakayı da “mudga” yaptık. Bu “mudga”yı da kemiklere dönüştürdük ve bu kemiklere de et giydirdik. Nihayet onu bambaşka bir yaratık olarak ortaya çıkardık. Yaratanların en güzeli olan Allah’ın şanı ne yücedir. (Mü’minûn / 14)


''O, sizi (önce) topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra “alaka”dan yaratan, sonra sizi (ana rahminden) çocuk olarak çıkaran, sonra olgunluk çağına ulaşmanız, sonra da ihtiyarlamanız için sizi yaşatandır. İçinizden önceden ölenler de vardır. Allah bunları, belli bir zamana erişmeniz ve düşünüp akıl erdirmeniz için yapar.'' (Mü’min / 67)


''O, (döl yatağına) akıtılan meninin içinden bir nutfe (sperm) değil miydi?
Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti.


Ondan da iki eşi, yani erkek ve dişiyi var etmişti.


Peki (bunları yapan) Allah'ın, ölüleri tekrar diriltmeye gücü yetmez mi?'' (Kıyame / 37-38-39-40)


Yani yüce Allah İsa (as)'yı da  aynı Adem (as)'i yarattığı gibi, yani  rahimdeki süreçlerden geçirdikten sonra annesinden doğduğunu ve böylece '' İsa (as)' nın da diğer insanlar gibi YARATILMIŞ BİR İNSAN olduğunu;


''YANİ HIRİSTİYANLARIN İDDİA ETTİĞİ GİBİ ALLAH'IN OĞLU OLMADIĞINI'' vurgulamak istiyor.


Burada anlatılmak ve vurgulanmak istenen her ikisininde ''BABASI YOKTUR'' değildir.


Yaratma konusunda yüce Allah'ın zaten herhangi bir açıklama yapması gibi bir durum söz konusu olamaz. O'nun bir şeyin olmasına karar verdiğinde tek bir söz; ''Ol'' demesi yeterlidir.


Bu yaratışın arkasındaki sebep-sonuç ilişkisi bizim üzerinde düşünmemiz gereken konulardandır.


Bu gerçeklere ulaşmamız ve Allah'ın yüceliğine şahit olup üzerinde tefekkür ederek O'nu her türlü eksiklikten tenzih etmek ve şükretmek adına, Allah bizlere hem Kur'an hemde Kainat ayetlerini okumamızı ve bunlardan gerçeğe ulaşmamızı emrediyor.


Ancak yüce Allah için her türlü yaratılış O'nun nezdinde aşağıdaki ayetlerde anlatıldığı gibi sadece ''Ol'' demekten ibarettir;


''O, gökleri ve yeri örneksiz yaratandır. Bir işe hükmetti mi ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir.'' (Bakara / 117)


''(Meryem), “Ey Rabbim! Bana bir beşer dokunmamışken benim nasıl çocuğum olur?” dedi. Allah, “Öyle ama, Allah dilediğini yaratır. O, bir şeyin olmasını dilediğinde ona sadece “ol” der, o da hemen oluverir” dedi.'' (Al-i İmrân / 47)


''Allah’ın çocuk edinmesi düşünülemez. O, bundan yücedir, uzaktır. Bir işe hükmettiği zaman ona sadece “ol!” der ve o da oluverir.'' (Meryem / 35)


''O, yaşatan ve öldürendir. Bir şeye karar verdiğinde, ona sadece “ol” der, o da oluverir.'' (Mü’min / 68)


''Biz bir şeyin olmasını istediğimiz zaman sözümüz sadece, ona, “ol” dememizdir. O da hemen oluverir.'' (Nahl / 40)


''Bir şeyi dilediği zaman, O’nun emri o şeye ancak “Ol!” demektir. O da hemen oluverir.'' (Yâsîn / 82)


''Allah: Öyledir, dedi; Rabbin: O bana kolaydır. Daha önce, sen hiçbir şey değilken seni de yaratmıştım, buyurdu.'' (Meryem / 9)


Eşsiz yaratıcımız Allah için zorluk olamaz ve O'nun isteği dahilindeki herşey sadece O'nun iradesi ile bağlantılıdır;


''Sizin yaratılmanız ve öldükten sonra tekrar diriltilmeniz, ancak bir tek insanı yaratmak ve diriltmek gibidir. Şüphesiz Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.'' (Lokman / 28)

Mehmet TIRPAN

YORUM EKLE