ADIYAMAN'DAKİ MİNARESİZ CAMİLER...

(Görülen lüzum üzerine tekrar...)

"Yine kış geliyor, memleketin sahipleri; Sahipsiz, şerefesiz, âlemsiz minarelerimizin akıbeti ne olacak?"

Bu cümle bir yıl önce Hacı Mehmet Metin Özöncel isimli Sıratutlu bir kardeşimiz tarafından sosyal paylaşım sayfalarına yazılmış...

Öğrendiğime göre, daha önce başta Mercan TV olmak üzere konuyu yerel medyada dile getiren bu kardeşimiz ve (Sıratutlu hemşerilerimizi temsilen) Mahalle Muhtarının sesi sadece kendi "muhitlerinde" duyulmuş...

Halbuki, Metin kardeşimizin seslendiği iki kurum çok da uzakta değil...

Biri minaresi kırık olan Sıratut Camisinin karşısında ek binası da bulunan Adıyaman İl Müftülüğü diğeri ise "Urfa'da oturmakla görevinizi yaptığınızı mı düşünüyorsunuz? Yaklaşık iki yıldır devam eden afet çalışmanız bitmedi mi?" diye seslendiği Şanlıurfa'daki Vakıflar Bölge Müdürlüğü...

Metin kardeşimizin sitemi aynı zamanda Çarşı, Varlık ve Musalla Camileri içinmiş...

Yani kardeşimiz, Adıyaman'daki minaresiz dört caminin haksızlığa uğradığı gerekçesiyle duyarsız yetkili ve ilgililere sitemliymiş...

Konu açılmışken Çarşı, Sıratut ve Musalla Camilerinin tarihi eser olduğunun da altını çizelim ki mesele tam anlaşılsın... Kısacası Şanlıurfa'daki Vakıflar Bölge Müdürlüğünün izni olmadan çivi bile çakılamaz...

Sayın Valim, Sayın Milletvekillerim, Sayın Belediye Başkanım, Sayın Vakıflar Bölge Müdürüm, Sayın İl Müftüm, Sayın Diyanet Sendikalarımızın Başkanları, Sayın başta iktidar temsilcisi olan AK Parti olmak üzere Siyasi Partilerimizin muhterem İl ve Merkez İlçe Başkanları ve Basınımızın güzide temsilcileri "bakın bir kış daha geldi" diyerek bir kez de ben arz ederim... (Yeter artık, bu sese kulak verin!)

(NOT: Bu yazıya vesile olan arkadaşım M. Metin Özöncel'i bir süre önce coronavirüs sebebiyle kaybettik. Bu vesileyle kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum.)

YORUM EKLE