"Taşın altına elini koymak için aday olmak"...

Adıyaman, coğrafi konumu, tarihi ve kültürel değerleri ile dünyada ender bir güzelliğe sahip, çok güzel ve özel bir ilimiz..

Barışın, hoşgörünün başkenti olan bu cennet şehir, binlerce yıldan kalan mirasa sahip olup her türlü olumsuz şartlara rağmen kültürünü yaşatmaktadır...

Kültür, doğa ve inanç turizminin önemli kaynaklarının sahibi olan Adıyaman tarihi ve kültürel varlıklarının yanı sıra tütün, badem, ceviz ve nar gibi ürünleriyle global bir üne sahiptir..

Yazılı ve görsel medyada, konferanslarda ve canlı yayınlarında hep ifade ettim; defalarca "Adıyaman'da vali, milletvekili, belediye başkanı olmak bir şanstır, ayrıcalıktır" dedim.. diyorum..

Bu deprem ve sel felaketlerinin etkisi devam ediyorken yakında gerçekleşecek bir seçimler var ve vekil sayısından kat be kat aday adayı var...

Ben de seçim sürecini her vatandaş gibi takip ediyorum..

Adayların ortak noktası, hepsinin de "Adıyamanımız için elimi taşın altına koymak için adayım" cümlesiyle özetlenen sloganvari söylemleridir...

Sözüm öncelikle halihazırda görev yapan atanmış ve seçilmiş yöneticilerin yanı sıra elbette göreve namzet aday adaylarınadır.

Yıllardır, özellikle 2004 yılından beri yerli ve yabancı sayısız bilim insanı tarafından "deprem geliyor, bölgeyi yıkacak, Adıyaman'ı haritadan silecek" uyarıları her yıl ısrarla tekrarlanırken keşke "Adıyamanımız için elini taşın altına koymaya" aday olan bu değerli arkadaşlarımız "ilk uyarılardan sonra" ellerini taşın altına koyup yetkilileri ısrarla ve inatla uyarıp, imar affına, çarpık kentleşmeye, karşı önlem almayı başarabilselerdi... 

Keşke bu kadar can kaybımız olmasaydı... Keşke... keşke... keşke..

Karakuş Tepesindeki tokalaşma figürünün tepesinde olan 2100 yıllık sütunun alt kaidesi definecilerin tahribatı sonucu kırılmıştı yıllar önce kırılmıştı.. Ölçüsü 90x70x60 cm olan taşın yerine konulması için başta bizler olmak üzere Milli Parklar ve çok sayıda vatandaş uyarıyorduk...

"Bu sütün düşecek, düşmeden altına bir taş koyulması gerekiyor" uyarıları işe yaramadı;  sütun 6 Şubat depreminde düştü..

Ayrıca, depremde Eski Kahta köyümüzdeki bir (kireç taşı) kaya çatlamış, hem alt kısmındaki bir eve yaslanmış durumda... Allah korusun, bu kaya düşerse dokuz ev ve köyün değirmeni tehlike altında.. Köyde yaşayan vatandaşlar günlerdir çadırlarda ve perişanlar... Konuyla ilgili yapılan bütün müracaatlardan henüz sonuç alınamamış.. Yöre halkı söz konusu kayanın tehlike arzetmeden kırılarak köyün kurtarılmasını istiyor.

Bütün aday adaylarına sağlık ve başarılar diliyorum... Hep birlikte "bu tehlike arz eden taşın altına elini koymak" isabetli olacaktır.

Mahmut Arslan