ADIYAMAN'A BİR ÇİVİ ÇAKIN DA...

(GÖRÜLEN LÜZUM ÜZERİNE TEKRAR)

Zafer Ersoy, 57 yaşında, Turizm ve Tekstil alanlarında faaliyet gösterdi, 1992 yılında Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) başkanlık seçimini az bir oyla kaybederek Yönetim kurulu üyeliğine seçildi ama 1996 yılındaki seçimlerde Adıyaman iş dünyasının takdirini alarak ATSO Başkanı oldu.

İşte, gerçek Adıyaman Tanıtım Günleri o zaman başladı. Çünkü öğretici düzeyinde halk oyunları da bilen 33 yaşındaki yeni Başkan sempatik, şakacı, haşarı, leb demeden leblebiyi anlayan, kolay kolay sinirlenmeyip toplumun her kesimine gülümseyen farklı kişiliğiyle Basın dünyasının dikkatini çekmişti.

Farklıydı çünkü “Zafer Ersoy”; tarihi boyunca hep yaşlı, ciddi, kuralcı ve en kötüsü de taşın altına el koymaya korkan kişilerin temsil ettiği yönetici profilinden bıkmış olan ülkemizdeki genç yönetici taleplerinin karşılığıydı.

Onun kazanması dikkat çekti çünkü 1996’daki ATSO seçimi (aslında) önce sivil toplum kuruluşlarında sonra da siyasi partilerde ve nihayetinde devlet kurumlarındaki genç yöneticilerin iktidarının ilklerindendi..

Önce ekonomi sayfalarında yer alan Zafer Ersoy’lu Adıyaman, onun sempatik kişiliğindeki cevheriyle kısa sürede magazin dünyasının da dikkatini çekmişti.

Çoğunlukla zengin iş insanlarından oluşan siyaset dünyasının bakışlarını da Adıyaman’a çeken Zafer Ersoy’un en güzel özelliklerinden biri halen ATSO Genel Sekreterliği görevini sürdüren Naim Harputluoğlu kaptanlığında zeki, çalışkan, genç ve cesur bir kadro kurup onların zekâsıyla kendi zekâsını birleştirebilmesiydi.

Çocuklar karşısında çocuk olmayı bilen Zafer Ersoy, büyüklerinin karşısında ise hürmetli genç olup yeri geldiğinde onların evladı gibi ellerini öpüyor, büyük- küçük, zengin – fakir herkesi, en çok da Basın mensuplarının tavsiyelerini dinliyordu.

Renkli kişiliği ve kendine has özellikleriyle ayrı bir marka olan kardeşi Ragıp Ersoy gibi aynı zamanda gazeteci de olan Zafer Ersoy, öz kardeşleri kadar yakınlaştığı gazetecilerin desteğiyle öyle bir zamanda öyle bir hamle yapıyordu ki ertesi gün ülke gündemine yerleşiyordu.

Adıyaman onun döneminde sanayi devi olmadı ama marka oldu desem abartmış olmam. “Adıyaman’a bir çivi çakın da” diye başlayan esprili çıkışıyla manşetlere yerleşen “Adıyaman tanıtım” günlerini kim inkâr edebilir ki.

Uluslararası güzellik yarışmalarının organizatörü Süha Özgermi’yle Kâhta’da gerçekleştirdiği güzellik yarışması mı dersiniz, Nemrut Dağı’na “Altın Elma Ödülü” kazandırmaya vesile olması mı dersiniz kısacası müzik, spor, magazin, siyaset alanlarının hepsinde yaptığı başarılı etkinliklerdeki imzası asla unutulamaz.

Başta Kurucu Başkan Hacı Yusuf Çelebi olmak üzere şimdiki Başkan Mustafa Uslu ve diğer bütün ATSO Yönetim Kurulu Üyeleri yanlış anlamasın: Onların yeri de bir başka…

Elbet, (tabi ki) onların da kendilerince bir yöntemle görülen veya görülmeyen başarıları var ama o yıllarda Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kuruluna da seçilen Zafer Ersoy’un hakkını ona (yaşıyorken) vermek istedim.

Vefasızlarla dolu bir dünyada vefasızlardan şikâyetçi bir gazeteci olarak “la oğlum mezara mı götüreceksin, hele Adıyaman’a bir şeyler gönder, başının – gözünün sadakası olsun” diye aradığı kodamanlardan gelen yardımlarla sevinen yoksulların sevincini unutamazdım…

Her başarılı erkeğin arkasında bir hanım vardır derler ya onun arkasında eşi Hayriye Ersoy ve dört kızı, yani tam beş hanım var…

Adıyaman’a 1996-2009 yıllarındaki renkli ve unutulmaz günleri yaşatan Zafer abime selâmlarımla…

Mehmet Emin Danış

YORUM EKLE