AÇLIK SINIRI ALTINDA YAŞAM…

Dün, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Nisan ayı açlık ve yoksulluk sınırı araştırması sonuçlarını açıkladı.

Gazetemizde de yayınladığımız habere göre Türk-İş’in verileri şöyle; “4 kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 5 bin 323,64 liraya; gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 17 bin 340,47 liraya; bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti' ise aylık 6 bin 965,47 liraya yükseldi.”

Yani, Türkçesi, 4 kişilik bir aile ayda 5 bin 323,64 lira gelir bulamazsa açlığa mahkûm bir hayat sürdürmek durumunda…

Mesela ben, benim ailem 4 kişi ve SSK emeklisi olarak aylık gelirim 3 bin 200 lira… Benim durumumda yaklaşık 2 milyon emekli var ve onların ailesindeki nüfus ortalaması da 4, hatta 5 olan bile var…

Bu açıklamaya göre, ben ve benim durumumdaki emekliler ve diğer kader arkadaşlarımız “açlık sınırının da altına yaşamak” zorunda kaldık…

“Kimin yüzünden, sebep ne, bize bunu kim reva gördü” gibi soruların ne önemi var?

Bu sadece bir veya birkaç aylık durum değil ki, Hükümet yöneticileri ve Cumhur ittifağı ortaklarının sık sık dillendirdiği “bekâ” meselesi gereği susup, sabırla düzelmeyi bekleyecek mecalimiz mi var?

Sayın yöneticilerimiz (ki bazıları üç-dört maaş alıyormuş) binlerce lira alırken bizlerden nasıl bir fedakârlık umuyorlar, çok merak ediyorum?

Eğer dedikleri gibi konu vatansa elbette sabredelim, elbette susup bekleyelim ama görülen o ki bu zat-ı muhteremlerin derdi bu değil…

İktidarı da muhalefeti de 2023 seçimleri için kıran kırana mücadele edip tozu-dumana katıyorken bizi görmek için sadece politik söylem verilerine bakan bu politikacı tayfasının bir açıklamasını görmedim, görmek istiyorum…

“Gemisini yürüten kaptan” söylemine mi kapılmamızı bekliyorlar? Ölmemizi mi istiyorlar, bir anlaya bilsek? Bu kadar vicdansız bir boğuşmada bizi sakız edenler hangi yüzle gururu incinmiş biz emeklilerden oy isteyecekler?

Mübarek Kadir Gecesi’nde herkesin bir duası var; benim duam da bunların islâh olması, bunların hırslarından, heva ve heveslerinden kurtulması ve gözlerinin önünde eriyen emeklileri görmeleridir…

Mehmet Emin DANIŞ

YORUM EKLE